şükretmek nahhh
perşembe, akşam, konuşmayı istemek, helva. günler, sebep olmadığın, hakkında bir şey yapamadığın şeylere üzülmekle ve yapacak bir şey yok diye avunaraktan, örgütlü mücadeleden uzakta, anlamsız ve küçük hesaplarla, saklanarak ve uzaklaşarak, güdük dertlerinle kimseyi değil kendini bunaltarak, hala sevdiğini düşünüp, seviyor muydum diye, aylar öncesinden bir hareketi, bir sözü “heee, burda bunu demek istemiş meğer” diye “aslında böyle düşünüyormuş lagnnn” diye aydınlanıp, hatırlayıp gün içinde, her sabah, kalkar kalkmaz ve yatmadan önce “son görülme saati”ne bakıp kiminle konuştu, neyi konuştu, nasıl devam ediyor, telefon çalınca, mesaj gelince, köşeden dönünce, muhitinden geçince bir “acaba”, bir “lan hadii” diye sayıklayarak, duvarlara toslayarak, çukurlara düşerek geçiyor, geçmiyor.
Bir Cevap Yazın